Kendilerinden başka kimseyi önemsemeyen yöneticiler
vardır; bunlar çelişkili mesajlar olarak adlandırabileceğimiz bir dil
kullanırlar. Çok konuşurlar ama hiçbir şey anlatmazlar. Çalışanlarına risk
almalarını, ama hep başarılı olmalarını söylerler. Geribilirim isterler ama
verilmek istenen geribildirimi almak istemez, gözardı eder ya da üstün körü
dinlerler. Hareketleri, sahip olduklarını söyledikleri değerleriyle uyum içinde
değildir; ki bu da ikiyüzlülüğün ta kendisidir.
Akıllı, yenilikçi, düşünceli ve cesur çalışanlar
bir işletmenin belkemiğini oluşturur. Sahip oldukları beceriler ile sınırları
aşmaya ve diğer insanların daha büyük bir alan içinde başarılı olmalarına yardım
etmeye çok uygundurlar. Bu insanlar, yukarıda tanımladığımız türden
yöneticilerin ne olduklarını bilirler; takım elbiseli birer diktatör... Akıllı,
yenilikçi, düşünceli ve cesur çalışanlar bu tür yöneticilerin peşinden gitmezler
çünkü onlar gerçek birer lider değildir. Kimse onları birer akıl hocası olarak
görmez ve ekiplerin başına getirildiklerinde herkes şikayet etmeye başlar. Bu
yöneticiler için haklı olmak önemlidir ve haklılığın ne olduğunu onlar tanımlar.
Çevrelerindeki insanların yetkin olmadıklarını düşünürler. Gereksiz işler
yaratır, insanlara sıkıntı verirler. Astları onlara zorlukla dayanır.
Peki insanlar bu tür yöneticilerle çalışmaya niçin
devam eder? Akvaryumdaki kırmızı balıkları su ile birlikte banyo
küvetine dökecek olursanız normal bir kırmızı balık akvaryumun içinde yaptığı
gibi yine yaklaşık on beş santimetre çapında bir daire içinde hareket edecektir.
Ya daha büyük bir alanı keşfetmekten korkmakta ya da ne yapacağını
bilememektedir. Kırmızı balıklar kendilerine öğretilenin dışına çıkamaz,
kalıpları kıramaz, yeteneklerini kullanamazlar. Alınır ve satılır, bunu
kabullenirler. Hatta bazıları bundan hoşlanır.
Potansiyeli sınırlayan tanıdık dairenin dışına çıkmak ve bilinmeyen daha geniş sularda yüzmek için farkındalık, merak duygusu ve cesaret gerekir. Sayıları az birkaç maceracı kırmızı balık esarete ve kendi kendine ihanet etmeye katlanmaktansa her şeyini riske atar. Kendisine çizilmiş olan dairenin dışına çıkma cüretini gösteren balık; değişimi, riski ve özgürlüğü seçerek cesaretini kanıtlar. İşte bu cesur balıklar sizin akıllı, yenilikçi, düşünceli ve cesur çalışanlarınızdır.
Kendilerinden başkasını önemsemeyen yöneticiler ise
genellikle kıdemleri ya da talih kuşunun yanlışlıkla onların başına konmuş
olması gibi nedenlerle bir şekilde terfi ederek bu konumlarına gelmiş sıradan
kırmızı balıklardır. Bu yöneticilerin vizyonu yoktur, omuzlarına dokunan
yenilikçi bir fikrin farkına bile varmazlar, ekiplerini gerektiği gibi
yönetemezler. Güçleri, unvanlarından kaynaklanır. Ne başkalarında kendilerine
karşı bağlılık duyguları uyandırabilir ne de kendileri başkalarına bağlılık
duyguları beslerler.
Akıllı, yenilikçi, düşünceli ve cesur çalışanlar
kendilerinden başka kimseyi önemsemeyen yöneticilerden uzak durmaya çalışmakla
birlikte, kendilerini geçici olarak böyle bir yöneticinin yanında bulabilirler.
Ne var ki akıllı, yenilikçi, düşünceli ve cesur çalışanlar işlevsizliğe
dayanamazlar. Ya kısa süre içinde başka bir işe geçerler ya da statükoyu
sorguladıkları ve değişim istedikleri için işten çıkarılırlar. Akıllı,
yenilikçi, düşünceli ve cesur çalışanlar ile kendilerinden başkasını önemsemeyen
yöneticiler aynı mekan içinde bir arada olamazlar. Bu tür yöneticilerin en büyük
kabusu; akıllı, yenilikçi, düşünceli ve cesur bir elemanının olmasıdır. Bu
karizmatik değişim taraftarı, başarısızlıktan da korkmamaktadır.
Akıllı, yenilikçi, düşünceli ve cesur çalışanlar
daha büyük, daha iyi ve sınırsız bir çalışma alanının özlemini duyan ama oraya
nasıl ulaşacağını bilemeyen sıradan insanlar için onlara esin kaynağı olacak
birer rol modelidir. Bu tür, potansiyeli yüksek ancak ne yapacağını bilemeyen
insanları gördüklerinde onlara içinde yüzdükleri akvaryumun sıradanlığını ve
darlığını görmeleri için yardımcı olur; akvaryumun dışındaki engin suları
gösterirler. Akıllı, yenilikçi, düşünceli ve cesur çalışanlar ayrıca her türlü
değişim için gerekli hamleyi yapanları da desteklerler. Bakın! Bir diğer sıradan
balık sıradanlığından kurtuluyor, geçiş törenini tamamlıyor ve kendi türünden
diğer balıkları arıyor. Cesur balıklar, yani akıllı, yenilikçi, düşünceli ve
cesur çalışanlar birbirlerini yüzlerindeki yara izlerinden ve güzel
gülümsemelerinden tanırlar. Bir daha kendilerine ihanet etmezler. Artık
özsaygıları, başkalarının onlar için ne düşündüğüne bağlı değildir. Daha önce
değişimi reddetmek ve sınırları çizilmiş daireler içinde yüzmek için
kullandıkları enerjileri, artık başka insanların yaşamlarında fark yaratmak için
kullanılmak üzere özgür kalmıştır.
Executive Excellence Ekim
2005 sayısında yayımlanmıştır. Makalenin sahibi Michelle gall, Keep Your WITS
About You; Words of Wisdom For a Changing Corporate World adlı kitabın
yazarıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder